Bu sıralar her dakika haber kanallarının iki kelimesinden biri Afrin. Herkes bu kelime karşısında bir dikkat kesilirken ben iki dikkat kesiliyorum. Gazetelerdeki, internet sitelerindeki Afrin haberlerine daha bir dikkat kesiliyorum. Neden mi? Nedeni biraz bana özel. Bana memleketim, anayurdum Afşin’i çağrıştırıyor. Sanki spiker Afşin dedi sanıyorum, okuduğum Afrin yazısını ilk Afşin okuyorum 🙂
Öyle oluyor ki Afrin şehidi denildiğinde Afşin şehidi anlayıp pür dikkat kesiliyorum. Sonra diyorum ki senin şehrinden değil lakin bu şehit benden diyor, üzülüyorum 🙁
Bu şekilde algılamam biraz memleket sevdasından, biraz anayurdumdan uzakta olmamdan. Doğma büyüme buralıyım derler ya hani ben de doğma büyüme Afşinliyim. Kahramanmaraş’ın güzel ilçesi, Ashab-ı Kehf diyarı Afşin’im.
Afrin nere Afşin nere? Vatan birse gönüller bir değil mi? Toprak birse biz bir değil miyiz? Dün Afrin ile Afşin aynı vatan parçası değil mi idi? Bugün aramıza sınırlar çizmişler ama gönül birliğimiz devam etmiyor mu?
Toprak birlikteliğine bir de inanç birlikteliği ile tek millet oldunuz mu yürek bir başka çarpıyor. Afşin de Afrin de Misak-ı Milli sınırları içerisinde idi. İnşallah yine birlikte olur. Aramızda sınırlar olsa da dün olduğu gibi bugün de yüreğimiz birlikte atar.
Afşin Ankara arası karayolu 542 km. Afşin Afrin arası karayolu ise 331 km. Sabah çıksak yola öğle namazına Afrin’deyiz. Halil Rıfat Paşa “Gidemediğin yer senin değildir.” demiş ya işte Mehmetçiğimiz Afrin’de. Dün olduğu gibi bugünde yüreğimiz bir çarpacak inşaallah.
Rabbim Afşin’imizi de Afrin’imizi de Mehmetçiğimizi de muhafaza eylesin.