Kâbe’nin karşısında oturuyorum. Gözlerimi kapattığımda bir çocuk hıçkırığı duyuyor gibi oluyorum. Bu ses O’nun, güzel insan, Peygamber kızı Fatıma radiyallahu anhanın sesi.
Peygamber Efendimiz namaz kılarken Mekkeli müşrikler secdede iken üzerine deve işkembesi koyuyorlar. Deve işkembesinin ağırlığını tahmin edersiniz. Müşriklerin zulmünden Efendimiz’in üzerindeki deve işkembesini kimse kaldıramıyor. Hz. Fatıma’ya haber uçuruyorlar. Can kız, yüreği yanık kız Fatıma yalın ayak koşuyor. O henüz küçük yaşına rağmen koca işkembeyi Peygamber Efendimiz’in üzerinden alıyor. Göz yaşları ile Efendimiz’in yüzünü ve üzerini siliyor.
O anı düşündüğümde içimde bir şeyler oluyor. Zaman o zaman değil ama yer o yer, mekan o mekan. Şuan bu mekanda o anı yaşıyor ve tüylerim diken diken oluyor.
6 Ocak 2007 / Mekke