Arafat heyecanını Mina’da yaşayacaktık. Ama şuan Arafat’tayız. Yarın Arafe. Bir gün önceden buradayız. Bu yıl üç buçuk milyon insan olması Mina’ya gitmemizi engelliyor. Suudi Hac Bakanlığı üç buçuk milyon insanı sevk ve idare etmek için bazı değişiklikleri şart koşuyor. Aynı anda bu kadar insanı getirmek ve götürmek ciddi bir organizasyon istiyor.
Yarın Arafat vakfemizi yapacağız. Rabbimizin huzuruna çıkıp affedileceğim. Çağırdın geldim, işte buradayım diyeceğim. Aczimle ve günahlarımla geldim, beni affet diyeceğim.
Bu büyük buluşma insana heyecan veriyor. Hazırlanmalıyım. Ama nasıl? Bir gecede hazırlanılabilinilir mi? Yarın Allah’ın huzuruna nasıl duracağım, neleri itiraf edeceğim, ne isteyeceğim. Dilim tutulur, gönlüm bağlanırsa ne yaparım. Allah’ım yarın gönlümü genişlet, dilime güç ver. Senin huzurunda nasıl durulması gerekiyorsa beni öyle durdur. Sana neler itiraf edilmesi gerekiyorsa bana onları itiraf ettir. Senden nasıl af dilenmesi gerekiyorsa bana öyle af dilettir. Senden nasıl istekte bulunulması gerekiyorsa bana öyle istet. Amin.
28 Aralık 2006 / Mekke-Arafat