Zemherinin soğuğunda horoz ile sabah erkenden kalkan, daha yavrucakları uyurken göçmen sobayı yakıp, akşamdan mayaladığı hamurdan kömbeler yapıp bizleri doyuran şefkat dağıdır anam.
*
Ben büyüdüm anam da büyüdü, ben boy attım anam de boy attı. Geçenlerde fark ettim ki aradan on yıllar geçmiş benim boyum bir seksen olmuş anamınki hale 1.55, anamdan bir hayli uzamışım, anlayacağınız anamdan uzunmuşum. Lakin ben anamdan uzun olduğumu hiç hissetmemiştim, benim anam hep koca bir çınardı, uzun boylu bir fidandı. Şefkat kollarının hep üzerimde olması, zor zamanlarda sığınağım olması anamın benden büyüklüğünü gösteriyordu. Anamdan bedenen büyüğüm ama ruhen o hala benden büyük, O’nun şefkat kolları daha uzun, O’nun yüreği hala kocaman. Ben anama hep çocukça baktım, aslında ben hiç büyümüyor hep çocuk kalıyordum, çocuk kalmaya da devam edeceğim.
*
Geceleri anamı ne kadar uykusuz koydum, ana karnında, doğumda ne sıkıntılar çektirdim bilmiyorum. Bildiğim bir şey var ki oda anamın yedi çocuk yetiştirdiği, iki çocuğunu daha bebekken mezara koyduğu. İnanıyorum ki her çocuk gibi ben de yaramazlıklar yapmışımdır, kardeşlerim de yapmıştır ama anam hep verdiğimiz sıkıntıları değil de sevinçlerini anlattı, mutlu anlarını anlattı bize.
*
Bu yaşa geldim, evim ayrı, yaşadığım şehrim ayrı, bedenlerimiz bayramdan bayrama bir araya gelir lakin anamın nefesi bana çok yakın, gözü her daim üzerimdedir. Ne zaman bir şehir dışına araçla çıkacak olsam yolda arar, yol boyunca diken üzerinde durur, sağ salim varış haberimi alana kadar uyku girmez gözlerine.
*
Memleketten gurbete bir bayram dönüşü trafik kazası geçirdik, henüz yeni evliyim, araçta hanım ve ben varım, on takla atmışız, araba pert L Her zaman olduğu gibi anam merak içinde, sağ salim vardılar mı ola, diye. Anam haber bekliyor ama bizim verme imkânımız pek yok, ambulans ile üniversite hastanesine yoldayız. Öğlen varmamız gereken eve ancak akşam varabildik. O zamanlar cep telefonları pek yaygın değil, sabit telefondan anamı aradık, tabii gecikmenin sebebini de açıklamak gerekti. Küçük bir kaza deyip geçiştirdim. Anam inanmamış, ertesi gün babamın yanına gitmiş, ağlamış, ben gideceğim demiş, otobüse binip gelmişti.
*
Anam beni ne aç koydu ne de açıkta.
*
Ana gibi yar Bağdat gibi diyar olmaz, benim anam gibi 🙂
*
Anam sosyal ağdır, tüm akrabalar ile iletişim halindedir, telefonu hiç susmaz, ya arar ya aranır. Akrabalar ile ilgili her haber ilk O’na ulaşır, ilk O arar, santraldır mübarek J Konu komşu, eş dost babamdan ziyade anam ile iletişim kurar, anamsa diyaloğu hiç kesmez. Ne sağlıkta ne de hastalıkta ne de ölümde anam eşinin dostunu akrabasını yalnız koymaz.
*
Anam misafirperverdir. Çocukluğumdan bugüne evimizi hiç misafirsiz hatırlamam. Kırk yıldır kırk çeşit hastalıkla uğraşır, günde onlarca ilaç kullanır, evi adeta eczane rafı gibi ilaç ile doludur, hastayım diye yatsa yeridir lakin misafir geldiğinde ya da misafir geleceğini duyduğunda hasta anam gider başka biri gelir. Misafire ikram izzet eder, sofralar kurar, yüzünden tebessümü hiç eksik etmez. Ta ki misafir gidip akşam yatağa girince, tüm rahatsızlığı, hastalığı ile baş başa kalınca canının acısını hissetmeye başlar, uyku ile kavgası sabah ezanına kadar devam eder. Kısacası anamın içinde bitmez tükenmez bir yaşama sevinci vardır, hiç yaşlanmaz benim anam 🙂
*
Yaşı olmuş altmış beş hala hayr hizmetlerine koşar. Tek başına her yıl kermes yapar. Şehrin meydanına kurdukları kermes çadırında bir hafta on beş gün her delikanlının yapamayacağı bir gayret ile çalışır anam ile babam.
*
Anam yönetici karakterlidir, evi de yöneten, babamı da yönetendir.
*
On parmağında on maharet bir Osmanlı hanımefendisidir anam.
*
Bir gördüğünü bir daha unutmaz. Herkes ile hemen tanış olur. Görseniz kırk yıllık ahbap sanırsınız. Ahbap değildi ama hemen ahbap olurdu. Erkeklerin asker arkadaşı olur, anamın ise hastane arkadaşları vardır. Ömrünün çoğunu ya hastane yolunda ya da hastanede geçirdiği için çok hastane arkadaşı oldu.
*
Anam çocuklarına çok düşkündür. Yanındaki çocuğunu çağırırken hep diğer çocuklarının bir kaçının ismini söyledikten sonra yanındakinin söyler. Anamın çocukları çok kıymetlidir, kusurlarını örtmede mahirdir.
*
Anam malının kıymetini bilir, tasarrufludur, hep zor zamanı düşünür, kenarda köşede hep bir şeyleri olur. Evine gelene ikram edecek ya da hediye edecek hep bir şeyleri vardır. Geleni karnı aç, eli boş göndermez.
*
Evimizi, ailemizi ayakta tutan Allah’ın izni ile anamdır. Babamın dayanağı anamdır.
*
Anam daha on yedisinde öksüz, otuz beşinde yetim kalmış.
*
Anam ilkokul terk olmasına rağmen çok bilgedir, hızlı öğrenir, öğrendiğini unutmaz, çok güçlü bir hafıza sahiptir, hırslıdır, eğer okusaydı alanında ordinaryüs bir profesör olurdu.
*
Buğdayların suya özlem duyduğu Haziran ayında dünyaya gelen anam ağaçların yaprak döktüğü, toprağın yükünü hafiflettiği Ekim ayında dünya hayatını 2021’de tamamladı ☹