Mescidi Nebevide yerleri bugün bile bilinen yerlerden biride Ashabı Suffe nin bulunduğu yer. Burası biraz yüksekçe ve etrafı çevrilidir. Müminler burayı da doldurmuş durumda. Burasını boş bulmak mümkün değil.
Burada oturan sahabeler zahiri ve batini ilimde yetişmişlerdi. Bu bölümde oturarak bir anlamda manevi bir yetişme ortamının feyzini bekliyorsunuz. Kendinizi o günlere götürüp, en güzel öğretmenin eğitimine giriyorsunuz.
O kutlu öğretmenin yetiştirdiği güzel insanlardan biri de ben olmak isterdim. O güzel insanlar öyle yetişmişlerdi ki, her biri gözde insanlar olmuşlar, her biri birer öğretmen olmuşlardı.
Bunlardan Hz. Ukbe radiyallahu anh âlim sahabeler arasına girmişti. Hz. Ukbe, Peygamberimizin zamanında içtihat edebilecek seviyede idi. Hatta bir defasında Peygamberimiz kendisine müracaat eden iki davalı hakkında hüküm verme işini ona bırakmıştı. Peygamber Efendimiz Ukbe radiyallahu anhaya “Kendi içtihadına göre hüküm ver. Eğer hükmünde isabet edersen sana on sevap verilir. İsabet etmezsen bir sevap kazanırsın” buyurmuştu.
Ya Ebu Hureyre radiyallahu anhayı hatırlamamak mümkün mü? Genç yaşta kendini Allah Resulünün eğitimine bırakan bir sahabe. Müslüman oluşundan Peygamberimiz’in vefatına kadar Allah Resulü’nün yanından hiç ayrılmamıştı. Peygamberimiz’e olan sevgisi Efendimiz’in mübarek dudaklarından çıkan her sözü ezberletmişti. Bu sevgiyi bugün bizler hadis kitaplarında O’ndan gelen rivayetlerin çokluğu ile görüyoruz. Ebu Hureyre radiyallahu anh en çok hadis rivayet eden sahabe olması dolayısıyla Peygamber düşmanlarının ilk saldırdığı insandır bugün. Ona saldırarak hadisleri yok saymaktalar, bununla da sünneti inkâra zemin hazırlamaya çalışmaktalar. Ey güzel insan, ey Resul aşığı biz bu müsteşriklerin amacını biliyoruz. Sen bize Efendimiz’in sözlerini taşıdın, Rabbim senden razı olsun, bizlere de bu güzel sözlerle amel etmeyi nasip eylesin.
20 Aralık 2006 / Medine