Komşumuzun evinin yandığını duysak hiç tereddüt etmeden müdahale ederiz. Elimize bir kova su alır yangını söndürmeye gideriz. Kendi müdahalemizin yanı sıra konu komşuyu da çağırır, yangının söndürülmesine yardım etmelerini isteriz. Bütün konu komşu birlik olur, el birliği ile komşumuzun yuvasını kurtarırız.
Öyle yangınlar vardır ki, ilk kıvılcım anında üzerine dökülecek bir miktar su ile çok rahat söner ve yuvalar kurtulur. Eğer bu ilk kıvılcıma arkamızı döner gidersek bu kıvılcım aleve dönüşür güzelim yuvayı yakar kül eder.
Yangın söndürmeye benzinle gidilmez. Ya su döker soğutursun ya ıslak bir battaniye atar alevi kapatırsın. Yangına su yerine benzin dökersen alev daha da büyür ve yuvayı hızla küle dönüştürür.
Yanan bir ev zamanında söndürülmediğinde en yakın evden başlayarak tüm mahalleyi yakar. Hele bir de rüzgâr varsa yangını durdurmak çok zordur. Önüne geleni kavurup geçer.
Komşumuzun evinde bazen eşler arasında küçük geçimsizlik kıvılcımlarına şahit oluruz. Çocuklarında isyan kıvılcımları ve ahlaki zafiyetler görürüz. Bu kıvılcımları ilk gördüğümüzde hemen usulüne uygun bir şekilde müdahale etmeliyiz. Komşumuzun derdi ile dertlenmeli, yuvanın alev almaması için gayret etmeliyiz. Eğer komşumuzun alevini söndürmez isek ilk zararın bize geleceğini unutmamalıyız.
Bir Müslüman kendi nefsinden sorumlu olduğu gibi en yakınında ki komşusundan da sorumludur. Komşusunun evindeki manevi yangından haberdar olmalı, İslami usullere göre bu yangını söndürmeye gayret etmelidir. Namaz kılmayan, oruç tutmayan, İslam’ın emirleri konusunda nefsinin isteklerine boyun eğen komşusuna tebliğ görevini yerine getirmeli, cehennem ateşinden korumalıdır. İçki içen, faiz yiyen, İslam’ın yasaklarına uymayan komşusunu cehennem ateşine bırakmamalı, dünyada iken kurtulması için komşusuna el uzatmalıdır.
Peygamber Efendimiz (s.) şöyle buyuruyor: “Kıyamet günü komşusunun yakasına yapışmış, ‘Ya Rab! Bu, bana kapısını kapattı ve iyiliğini benden esirgedi’ diyecek nice komşular vardır.” Kıyamet günü komşumuzun yakamıza yapışmaması için, bu dünyadayken komşumuzun üzerimizdeki tebliğ hakkını, hakkıyla yerine getirmeliyiz.
Yanan komşu evinin yenisi alınır ama yıkılan yuva yeniden kurulamaz. Dünyada cehenneme odun hazırlayan komşumuzu cehennem ateşinden kurtaramayız.